fbpx
Ergenlik Dönemi

HER EBEVEYNİN KORKULU RÜYASI: ERGENLİK DÖNEMİ HAKKINDA BİLMENİZ GEREKENLER

Aileler çocuklarını yetiştirirken maddi ve manevi anlamda pek çok zorlukla karşı karşıya kalıyor. Çocuğun her gelişim evresinde farklı problemlerle baş edilmesi gerekse de aslında en zorlu süreçlerden birisi ergenlik dönemidir. Ergenlik, çocuğun fiziksel ve ruhsal anlamda oldukça hızlı bir değişime girdiği dönemdir. Bu süreç içerisinde meydana gelen fiziksel ve ruhsal değişimler hem çocuğu hem de aileyi oldukça etkilemektedir. Ergenlik döneminin gergin, sıkıntılı ve sarsıcı geçmesinin temelinde aslında çocuğun çocukluk döneminden çıkarak artık yetişkin dünyasına girişidir. Bu noktada belki de ergenlik çocuk için yeni bir dünyaya yeniden doğumu temsil ettiği için oldukça sancılı geçmektedir. Çocuk, fiziksel, zihinsel ve seksüel anlamda hızlı bir değişim sürecinin içerisinde yer alır ve bu sürece uyum sağlama çabasındadır.

Ailelerin çocukları ile en fazla çatışma yaşadığı, sıkıntılarla boğuştu, kaygılandığı ve endişelendiği dönem ergenlik dönemidir. Temelde ergen dönemi hakkında bilgiye sahip olmak, bilinçlenmek ve konu hakkında sergilenmesi gereken davranış ve tutumları öğrenmek ailelerin ve çocukların bu dönemi en doğru ve sağlıklı şekilde atlatması için faydalı olacaktır.

Peki, ergenlik dönemi hakkında bilmeniz gerekenler nelerdir?

  • Ergenlik dönemi kız çocuklarında 9–13 yaş arasında, erkek çocuklarında ise 10–14 yaş arasında başlar. Ortalama olarak bir kız çocuğu 8–9 yaşlarında ergenliğin ilk belirtilerini gösterirken bir erkek çocuğunda ise bu 9–10 yaş civarındadır.
  • Ergenliğin erken dönem belirtileri öncelikli olarak fiziksel değişim ağırlıklıdır. Cinsel organlardaki büyüme ve gelişmeler, vücuttaki kıllanma artışı, ses tonundaki değişikler vb.
  • Her çocuğun gelişim süreci bireysel farklılıklar gösterebilir. Bu sebeple, çocuğunuzun ergenlik dönemine girişi, fiziksel-zihinsel değişikler göstermesi farklı yaş aralıklarında da gerçekleşebilir.
  • Ergenlik dönemi kendi içinde 3 farklı evreden oluşur. Bunlar başlangıç, orta ve son dönem şeklindedir. Her dönem kendi içerisinde bazı gelişim özelliklerini ve süreçleri barındırır.
  • İlk dönem yani başlangıç dönemi, ağırlıklı olarak fiziksel değişim ve gelişim evresidir. Kızlarda göğüslerde büyüme, bölgesel kıllanmalar görülürken erkeklerde ise, cinsel organın büyümesi, hormonsal artışlar, sesin kalınlaşması gibi değişimler gözlenir.
  • Orta dönem, aslında ergenliğin en kızgınlaştığı dönemdir. Bu dönemde ağırlıklı olarak psikolojik dalgalanmalar, depresyon, ruhsal buhran gözlemlenir. Aynı zamanda bu süreç aileler için de en zorlayı ergenlik dönemi olabilir.
  • Çocuğunuz muhtemelen sizin sahip olunabilecek en kötü aile olduğunuzu düşünür, kendini tek ve kimsesiz hisseder, algısı-ilgisi tamamen arkadaşlarına ve dışarıdaki sosyal çevreye kaymış durumdadır.
  • Yoğun kaygıları, endişeleri, korkuları vardır. Aynı zamanda kendisini kuşatmış bir çaresizlik çemberi içindedir. Sürekli olarak ikilemde kalır ve karar verme yetisi oldukça bozuktur.
  • Ani öfke patlamalarına, yükselen ses tonuna, konuşmadaki aşağılayıcı tavırlara ve mimiklerdeki tiksinen ifadelere bu dönem içerisinde ebeveynler olarak hazır olmalısınız!
  • Son dönem ise, çocuğun artık kendini bulmaya, kendini sorgulamaya yani sosyal çevreden çok kendine yoğunlaştığı bir dönemdir. Orta döneme göre biraz daha sakin bir dönem olan son dönemde, çocuğun yetişkin dünyasına dair farkındalığı artar.
  • Artık tamamıyla yetişkin dünyasına geçtiğini fark eden çocuğun aynı zamanda da kaygıları ve korkuları da artış gösterir. Bu noktada nereye gideceğini bilememek ve belirsizlik duygusu kendini gösterir.
  • Ergenlik dönemi süresince kız çocuğa annenin, erkek çocuğa ise babanın rol model olması, yol gösterici olması ve sürekli olarak iletişim halinde kalması gerekmektedir.
  • Gelişim süreçleri doğrultusunda çocuğunuzda konuşmanız gereken konularda mutlaka açık ve net bir iletişim dilini tercih etmelisiniz.
  • Ergenlik dönemi süresince, çocuğunuzun arkadaşı olmaya çalışmayın! Bu ebeveynlerin yaptığı en büyük hatalardan birisidir. Sizler onun arkadaşı değil, anne-babası olmalısınız.
  • Anne-baba olarak çocuğunuzla karşılıklı olarak güven duygusunu geliştirmek ve devam ettirmek en önemli önceliğiniz olmalıdır.
  • Çocuğunuza karşı dürüst, tutarlı, anlayışlı ve sabırlı olmanız sürecin olabildiğince hafif atlatılabilmesi için size yardımcı olacaktır.
  • Çocuğunuzun içe kapanıklık-öfke patlaması gibi süreçleri beklenenden uzun sürerse ya da ders başarısında beklenmedik düşüşler gözlemlenirse, çocuğunuzda kendine ya da başkasına zarar verme davranışları gözlemlenirse, yeme bozukluğu-uyku bozukluğu gibi sorunlar görülüyorsa mutlaka süreçle ilgili olarak bir uzmana danışınız ve yardım alınız!

Yorum Yaz