Evli Mutlu Çocuklu Olmanın Formülünü Veriyoruz
ÇOCUĞUNUZ OLDUKTAN SONRA EVLİLİK HAYATINIZ NASIL ETKİLENDİ?
Hayatınızın en heyecan verici dönemlerinden birini daha tamamladınız ve minik misafiriniz ile sonunda kavuştunuz. Bu sürecin hem çok keyifli hem de endişe verici kimi zaman korkutucu kimi zaman ise oldukça yorucu olduğunu biliyoruz. Bebek geldikten sonraki dönemde pek çok şeyin değişime uğradığı gibi aslında eşler arasındaki ilişki de değişime uğruyor. Anne-baba ilişkisinin ağır bastığı bu dönemde karı-koca ilişkisine yeniden dönmek bir hayli zorlayıcı olabiliyor. Hiçbir şey değişmemiş gibi devam etmek zor olsa da bebeğiniz geldikten sonra da “eş” olarak kalabilmeniz için dikkat etmeniz, uygulamanız gereken bazı noktalar bulunuyor. Bebeğinizin nasıl anne-baba sevgisine ihtiyacı varsa, siz ebeveynlerin de eş olarak birbirinizin sevgisini, ilgisini bu dönemde de hissetmeye ihtiyacınız vardır.
O halde işte sizler için evli, mutlu, çocuklu olmanın formülü:
- Bu dönemde yaşanan en önemli sorunlardan biri iletişimde meydana gelen eksikliklerdir. Bebeğin, evin, ailenin, hayatın merkezi haline dönüşmesinin ardından çiftlerin kendi aralarında da sohbet edebildikleri, iletişim kurabildikleri tek konu bebekle ilgili oluyor. Bu durumu aşabilmek adına her gün eşinizle kendinize en az yarım saat ayırmalı ve bebeğiniz dışındaki konular hakkında sohbet etmelisiniz.
- Çocuğunuz gelmeden önce neler yaptığınızı, nelerden keyif aldığınızı ve nasıl birlikte zaman geçirdiğinizi birbirinize hatırlatın. Çocuktan önceki hayatınızın bir kısmının varlığını çocuktan sonra da devam ettirmeye özen gösterin.
- Evliliğin en önemli noktalarından birisi de cinselliktir. Eşler arasında doğum sonrasında sık rastlanan problemlerden biri de budur. Bu sebeple, cinsel hayatınızı, cinselliği kendinizden uzaklaştırmayın. Anne-baba oluşunuzun bu aranızdaki bağı kopartacak bir sebep olmadığının farkında olun.
- Eşinizle sorumluluklarınızı paylaşın. Özellikle anneler bu süreçte her durumun altından kendi başlarına kalkmaları gerektiğini, yalnız olduklarını düşünürler. Bu duruma bir de iyi anne olma kaygısı eklendiğinde ise durum oldukça yorucu ve baş edilmez bir hal alabilir. Bu noktada sorumluluklarınızı eşiniz ile bölüşün ve eşinizin de bebeğiniz ile ilgilenmesine izin verin.
- Anne-baba olmak sizin için heyecan verici ve keyifli sıfatlardan yalnız biridir. Sizin kim olduğunuzu belirleyen tek başına bir kimlik değildir. Bunu asla unutmayın ve mükemmel anne-baba olma kaygısının içerisinde boğulmayın!
- Her şeyi tek başınıza yapmaya çalışmayın. Bu noktada ailenizden ya da bu işi profesyonel anlamda yapan bebek bakıcılarından yardım almak size dışarıya çıkabilmek, bir süreliğine nefes alabilmek ve kendinize ait bir alan yaratabilmek adına oldukça faydalı olacaktır.
- Sosyal hayatınızdan, hobilerinizden, arkadaşlarınızdan, işinizden uzaklaşmayın. Tüm parçaların bir araya geldiğinde sizi tanımlayan şeyler haline dönüştüğünü hatırlayın ve anne olmuş dahi olsanız kendiniz olmaktan asla vazgeçmeyin.
- Hissettiğiniz her türlü duyguyu, endişeyi, korkuyu, üzüntüyü mutlaka eşiniz ile açık ve net bir biçimde paylaşın. Eşinizle bu paylaşımları yaptığınızda belki de aynı duyguları taşıdığınızı ve yalnız olmadığınızı hissedeceksiniz.
- Sevginizi hissettirmekten ve göstermekten asla çekinmeyin. Unutmayın, sizler öncelikli olarak birbirine sevgi ile bağlı olan eşler iken bu durumu taçlandırmak adına bir bebek dünyaya getirdiniz. Bebeği, sizi bir birinize uzaklaştıran bir etken olmaktan çok aranızdaki bu bağı daha da kuvvetlendiren mucizevi bir güç olarak düşünün.