Alzheimer Hastaları İçin Evde Bakımda En Sık Yapılan 10 Hata

Alzheimer Hastaları İçin Evde Bakımda En Sık Yapılan 10 Hata

Alzheimer Hastalığı ve Evde Bakımın Önemi

Alzheimer Hastalığının Tanımı

Alzheimer hastalığı, genellikle ileri yaşlarda ortaya çıkan, beynin zamanla işlev kaybına uğramasına neden olan ilerleyici bir nörodejeneratif hastalıktır. Bellek kaybı, düşünme ve karar verme yetilerinde azalma, kişilik değişiklikleri ve günlük yaşam aktivitelerinde bozulmalarla kendini gösterir. Alzheimer, demansın (bunama) en yaygın nedenidir ve hastalık süreci ilerledikçe bireyin bağımsız yaşama kapasitesi önemli ölçüde azalır.

Türkiye'de Görülme Sıklığı

Türkiye’de yaşlı nüfusun artmasıyla birlikte Alzheimer hastalığının görülme sıklığı da giderek yükselmektedir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 65 yaş ve üzeri bireylerin toplam nüfustaki oranı artmaktadır. Bu yaş grubundaki bireyler arasında Alzheimer hastalığına yakalanma oranı %8 ile %10 arasında değişmektedir. Uzmanlar, 2030 yılına gelindiğinde Türkiye'deki Alzheimer hasta sayısının iki katına çıkabileceğini öngörmektedir.

Bakım Yükü ve Evde Bakımın Önemi

Alzheimer hastalarının bakım süreci, uzun soluklu ve çok yönlü bir destek gerektirir. Hastalığın ilerleyici doğası nedeniyle bireyler zamanla kişisel bakım, beslenme, ilaç takibi ve güvenlik gibi günlük yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelir. Bu durum, hastanın yakınlarına hem duygusal hem de fiziksel olarak büyük bir bakım yükü getirir.

Evde bakım, Alzheimer hastalarının alışık oldukları çevrede yaşamlarını sürdürmelerine olanak tanıyarak, hastalığın seyrini yavaşlatmaya yardımcı olabilir. Tanıdık bir ortam, hastanın kaygı ve huzursuzluk düzeyini azaltırken, bakım verenin de hasta ile daha güçlü bir bağ kurmasına olanak sağlar. Ayrıca, evde bakım hizmetleri doğru şekilde planlandığında hastaneye yatış sıklığını azaltabilir, maliyetleri düşürebilir ve hasta memnuniyetini artırabilir.

Sonuç olarak, Alzheimer hastalığında evde bakım hem hasta sağlığı hem de toplum sağlığı açısından son derece önemli bir unsurdur. Bu nedenle, bakım verenlerin desteklenmesi ve evde bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması, Alzheimer ile mücadelede kilit bir role sahiptir.

Alzheimer Nedir?

Tanımı

Alzheimer hastalığı, beynin zamanla işlev kaybına uğramasıyla karakterize edilen, ilerleyici ve geri dönüşü olmayan bir nörolojik hastalıktır. Genellikle yaşlı bireylerde görülür ve demansın en yaygın nedenidir. Bellek kaybı, düşünme becerilerinde azalma, konuşma güçlüğü, yön bulma problemleri ve davranışsal değişikliklerle kendini gösterir. Alzheimer, kişinin bağımsız yaşam becerilerini zamanla kaybetmesine neden olur.

Alzheimer Hastalığının Evreleri

Alzheimer hastalığı genellikle üç ana evrede incelenir:

  1. Erken Evre (Hafif Evre):
    • Kısa süreli hafıza problemleri başlar.
    • Günlük görevlerde unutkanlıklar görülür (anahtar koyduğu yeri hatırlamama gibi).
    • Kişi genellikle bağımsız yaşar ancak yakın çevresi bazı değişiklikleri fark etmeye başlar.
  2. Orta Evre (Orta Düzey):
    • Bellek kaybı belirginleşir.
    • Zaman ve mekân karışıklıkları baş gösterir.
    • Dil ve iletişim güçlükleri yaşanır.
    • Günlük yaşamda yardıma ihtiyaç duyulur (giyinme, yemek hazırlama vb.).
    • Davranışsal belirtiler (huzursuzluk, agresyon, şüphecilik) görülebilir.
  3. İleri Evre (Ağır Evre):
    • Kişi temel ihtiyaçlarını bile başkalarının yardımı olmadan karşılayamaz.
    • Konuşma yetisi kaybolabilir.
    • Yatak bağımlılığı, yutma güçlüğü, enfeksiyon riski gibi fiziksel komplikasyonlar ortaya çıkar.

Erken Belirtiler

Alzheimer hastalığının erken belirtileri, genellikle hafif ama dikkat edilmesi gereken değişikliklerle başlar:

  • Yakın geçmişe dair olayları unutma
  • Sıkça aynı soruları tekrar etme
  • Plan yapma, karar alma ya da problem çözmede zorlanma
  • Eşyaları yanlış yerlere koyup bulamama
  • Zaman ve yer karışıklığı
  • Kelime bulmada güçlük, konuşurken duraksama
  • Sosyal etkinliklerden uzaklaşma
  • Ruh hali ve kişilik değişiklikleri (içe kapanma, depresif ruh hali)

Bu belirtiler her bireyde farklı hızda ve şiddette gelişebilir. Erken tanı, hem hasta hem de aile için planlama açısından büyük önem taşır.

Evde Bakım Neden Önemlidir?

Alzheimer hastalığında bakım süreci, yalnızca fiziksel ihtiyaçların karşılanmasından ibaret değildir. Bu süreç, hastanın psikolojik iyiliği, aile içi ilişkiler ve bakım ortamının güvenliği gibi birçok faktörü içerir. Özellikle evde bakım, hastanın yaşam kalitesini doğrudan etkileyen kritik bir unsurdur.

1. Hasta Psikolojisi Açısından

Alzheimer hastaları için tanıdık bir çevrede bulunmak, kaygı ve yönelim bozukluklarını azaltmaya yardımcı olur. Yabancı ortamlarda hasta kendini daha sık huzursuz, korkmuş ya da yalnız hissedebilir. Oysa evde, alışık olduğu eşya ve insanlarla çevrili olmak, güven duygusunu güçlendirir. Bu da davranışsal belirtilerin (ajitasyon, saldırganlık, şüphecilik) daha az görülmesine katkı sağlar.

Ayrıca, düzenli bir bakım rutini oluşturmak ve bireye saygılı, sabırlı bir yaklaşım sergilemek, hastanın kendilik değerini korumasına destek olur.

2. Aile Desteği

Aile bireylerinin hastaya doğrudan bakım vermesi, duygusal bağları güçlendirir. Sevgi dolu bir temas, sözlü ya da sözsüz iletişim, hastanın içsel huzurunu artırır. Aile üyeleri, hastayı en iyi tanıyan kişiler oldukları için onun ihtiyaçlarını daha doğru gözlemleyip erken müdahale edebilir.

Ancak bu süreçte bakım veren aile bireylerinin de psikolojik ve fiziksel olarak desteklenmesi önemlidir. Bakım tükenmişliği, özellikle uzun süreli bakımda sıkça görülür. Bu nedenle evde bakımda sadece hasta değil, bakım verenin de sağlığı ve psikolojisi dikkate alınmalıdır.

3. Bakım Ortamının Etkisi

Ev ortamı, uygun şekilde düzenlendiğinde Alzheimer hastaları için en güvenli ve rahat ortam haline gelebilir. Düşme riskini azaltacak düzenlemeler, tanıdık nesneler, net ışıklandırma ve sessiz bir atmosfer, hastanın günlük yaşamını kolaylaştırır.

Ayrıca evde bakım, hastaneye ya da bakım evine yatış ihtiyacını azaltabilir. Bu hem ekonomik açıdan aileye bir avantaj sağlar hem de hastanın sosyal izolasyonunu önler.

Sonuç olarak, evde bakım, Alzheimer hastalığının hem psikolojik hem fiziksel seyrini olumlu etkileyen, hastaya insan onuruna yakışır bir yaşam sunan temel bir yaklaşımdır. Bu sürecin sağlıklı yürütülebilmesi için aile desteği kadar profesyonel rehberlik ve toplum temelli destek hizmetleri de önem taşır.

Alzheimer Hasta Bakımında En Sık Yapılan Hatalar

Alzheimer hastalığı ilerleyici bir süreçtir ve hastaya verilen bakım bu sürecin her aşamasında değişkenlik gösterir. Ancak bakım sürecinde iyi niyetli olsa da bazı hatalar hastanın ruhsal durumunu kötüleştirebilir, davranışsal belirtileri artırabilir ve bakım verenin yükünü ağırlaştırabilir.

Hastayı Tek Başına Uzun Süre Bırakmak

Alzheimer hastaları yalnız bırakıldıklarında hem fiziksel kazalar hem de kaybolma riskiyle karşı karşıya kalabilir. Hasta asla uzun süre yalnız kalmamalıdır.

Alzheimer hastalarının bilişsel işlevleri zamanla zayıfladığı için çevrelerindeki tehlikeleri algılamaları ve bunlara uygun şekilde tepki vermeleri zorlaşır. Bu nedenle hastayı uzun süre yalnız bırakmak ciddi riskler doğurabilir.

Yalnız bırakıldıklarında:

  • Ev içinde düşme, elektrikli aletleri yanlış kullanma veya kazara ilaç alımı gibi fiziksel tehlikeler oluşabilir.
  • Evi terk edip kaybolma riski (özellikle orta ve ileri evrede) oldukça yüksektir. Hastalar tanıdık çevrelerde bile yönlerini şaşırabilir.
  • Kaygı, korku ve yalnızlık hissi artarak davranışsal bozukluklara ve psikolojik çöküntülere yol açabilir.

Bu nedenle Alzheimer hastaları asla uzun süre yalnız bırakılmamalıdır . Eğer sürekli bakım sağlanamıyorsa, aile içi dönüşümlü bakım planı yapılmalı, profesyonel destek alınmalı ya da gün içi bakım merkezlerinden faydalanılmalıdır.

Günlük Rutin Oluşturmamak

Alzheimer hastaları için sabit bir günlük düzen, bilişsel fonksiyonlarını destekler. Yemek saatleri, uyku düzeni ve aktiviteler mümkün olduğunca sabit olmalıdır.

Alzheimer hastaları için düzenli ve öngörülebilir bir günlük yaşam , hem bilişsel hem de duygusal açıdan büyük önem taşır. Günlük rutin oluşturulmaması, hastanın zaman ve mekân algısının daha da bozulmasına, kaygı düzeyinin artmasına ve davranışsal sorunların sıklaşmasına neden olabilir.

Düzensiz bir yaşam:

  • Zihinsel karışıklığı artırır.
  • Hastada huzursuzluk ve dirençli davranışlara yol açabilir (örneğin, yemek yemek istememe, uyumama, bakım reddi).
  • Bakım veren kişi için de süreci daha zor ve tahmin edilemez hâle getirir.

Bu nedenle Alzheimer hastaları için:

  • Yemek saatleri, uyku ve uyanma zamanı,
  • İlaç alımları,
  • Kısa yürüyüş, dinlenme veya sosyal etkileşim gibi basit günlük aktiviteler
    mümkün olduğunca aynı zaman dilimlerinde yapılmalıdır.

Bu düzen, hastanın kendini daha güvende hissetmesini sağlar ve çevresine daha kolay uyum göstermesine yardımcı olur. Ayrıca bakım verenin plan yapmasını kolaylaştırır ve bakım sürecini daha verimli hâle getirir.

Sabırsız ve Emir Verici İletişim

Hastayla iletişimde sabırsızlık, hastanın agresifleşmesine ya da içine kapanmasına neden olabilir. Yavaş, net ve sevgi dolu bir dil kullanılmalıdır.

Alzheimer hastalarıyla iletişim kurarken kullanılan dil, tonlama ve beden dili, hastanın ruh hali üzerinde doğrudan etkilidir. Sabırsız, sert ya da emir verici bir iletişim tarzı, hastada kaygı, direnç, içine kapanma veya agresif davranışlar yaratabilir.

Örneğin:

  • “Yemeğini ye artık!”
  • “Kaç kere söyledim, banyoya gideceğiz!”
    gibi ifadeler, hastanın kendisini baskı altında ve değersiz hissetmesine neden olabilir.

Oysa Alzheimer hastalarının çoğu, söylenenleri anlamakta veya yanıt vermekte zorlanabilir. Bu durum onların suçu değil, hastalığın doğal bir sonucudur. Bu yüzden iletişim şu şekilde olmalıdır:

  • Yavaş, sade ve açık cümlelerle konuşulmalı,
  • Göz teması kurulmalı,
  • Nazik ve sevgi dolu bir ses tonum tercih edilmeli,
  • Tek seferde tek komut verilmeli,
  • Olumsuz cümleler yerine yönlendirici dil kullanılmalıdır.
    (Örneğin: “Yemek yemelisin” yerine “Hadi birlikte yemeğe oturalım” demek daha etkilidir.)

Bu yaklaşım, hastanın hem kendini daha iyi hissetmesini sağlar hem de bakım sürecini daha huzurlu hâle getirir.

Evde Güvenlik Önlemlerini Almamak

Alzheimer hastalarının bilişsel becerileri ve hareket kabiliyetleri zamanla azaldıkça, gündelik yaşam alanlarında kaza riski önemli ölçüde artar Ev ortamında gerekli güvenlik önlemlerinin alınmaması, düşmeler, yanıklar, kesikler ve hatta hayati tehlike içeren durumlara neden olabilir.

Sık karşılaşılan güvenlik açıkları şunlardır:

  • Kaygan zeminler: Halıların kaymaması için altlarına kaydırmaz malzeme yerleştirilmeli, ıslak zeminler hemen kurulanmalıdır.
  • Keskin mobilya köşeleri: Sivri kenarlar koruyucu malzemelerle kapatılmalıdır.
  • Açık prizler ve elektrik kabloları: Prizler kapatılmalı, kablolar sabitlenmelidir.
  • Merdivenler: Korkuluklar sağlamlaştırılmalı, mümkünse merdiven çıkışı sınırlandırılmalıdır.
  • Ocak, fırın, elektrikli cihazlar: Gerekirse şifreli kilit sistemleri ya da güvenlik kapakları kullanılmalı, kontrolsüz kullanım engellenmelidir.
  • İlaçlar ve temizlik maddeleri: Kilitli dolaplarda saklanmalıdır.
  • Kapı ve pencereler: Hastanın izinsiz dışarı çıkmasını önlemek için güvenlik zinciri, alarm veya takip sistemleri (örneğin GPS bileklik) düşünülebilir.

Güvenli bir ev ortamı, sadece fiziksel kazaların önlenmesini sağlamaz, aynı zamanda hastanın kendisini daha huzurlu ve güvende hissetmesini de sağlar. Bu da davranışsal semptomların azalmasına katkıda bulun

Beslenme Düzenine Dikkat Etmemek

Alzheimer hastalarında düzensiz veya yetersiz beslenme, hem hastalığın seyrini olumsuz etkileyebilir hem de genel sağlık durumunda ciddi bozulmalara yol açabilir. İştahsızlık, yemek yemeyi unutma, çiğneme-yutma güçlüğü ya da yemek sırasında dikkat dağınıklığı gibi faktörler, kilo kaybına, kas erimesine, bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve hatta yetersiz sıvı alımına bağlı dehidrasyona neden olabilir.

Yapılan en yaygın hatalardan biri, hastanın yeme alışkanlıklarının göz ardı edilmesidir. Bu durum:

  • Günlük enerji ve besin ihtiyacının karşılanamamasına,
  • Zihinsel bulanıklığın artmasına,
  • Yara iyileşmesinde gecikmelere,
  • İlaçların beklenen etkiyi göstermemesine neden olabilir.

Bu nedenle:

  • Öğünler düzenli saatlerde verilmeli,
  • Besin değeri yüksek, kolay çiğnenen ve yutulan gıdalar tercih edilmelidir.
  • Lif, protein, sağlıklı yağlar ve vitamin-mineral dengesi gözetilmelidir.
  • Bol su içmesi sağlanmalı, yutma güçlüğü varsa kıvam arttırıcılar kullanılmalıdır.
  • Yemek sırasında dikkat dağıtıcı unsurlar (TV, gürültü) azaltılmalı ,
  • Yemek birlikte yenen keyifli bir aktivite hâline getirilmelidir .

Beslenme düzenine özen gösterilmesi, hem hastanın yaşam kalitesini artırır hem de bakım sürecini kolaylaştırır.

Uyku Problemlerine Müdahale Etmemek

Gece huzursuzluğu ve gündüz uykusuzluğu Alzheimer hastalarında sık görülür. Uyumadan önce ekran süresinin azaltılması, loş ışık ve sessizlik fayda sağlar.

Alzheimer hastalarında uyku-uyanıklık döngüsünde bozulmalar oldukça yaygındır. Gece sık uyanma, sabaha karşı dolaşma, gündüz aşırı uyuma ya da tam tersi hiç uyumama gibi sorunlar hem hastayı hem de bakım vereni ciddi şekilde zorlar.

Bu problemlere zamanında müdahale edilmemesi:

  • Hastanın gündüz işlevselliğini düşürür,
  • Gece huzursuzluğunu ve agresifliği artırır,
  • Bakım verenin de uyku düzenini bozarak tükenmişlik hissine neden olur.

Uyku sorunlarına karşı şu önlemler faydalı olabilir:

  • Akşam saatlerinde ekran süresi (TV, telefon) azaltılmalı,
  • Loş ışık, sessiz bir ortam ve rahat bir yatak sağlanmalı,
  • Gündüz mümkünse açık havada kısa yürüyüşler yapılmalı,
  • Kafeinli içecekler ve ağır yemekler akşam saatlerinde verilmemelidir.
  • Gündüz çok uzun süre uyumaması için hafif fiziksel ve zihinsel aktiviteler planlanmalıdır.

Ayrıca bazı durumlarda uyku problemleri, altta yatan fiziksel rahatsızlıkların (idrar yolu enfeksiyonu, ağrı, ilaç yan etkileri) habercisi olabilir. Bu nedenle uzun süren uyku bozukluklarında mutlaka bir sağlık uzmanına danışılmalıdır.

Fiziksel Hareketliliği İhmal Etmek

Alzheimer hastalığı, yalnızca bilişsel fonksiyonları değil, aynı zamanda fiziksel sağlık ve hareketlilik üzerinde de olumsuz etkiler yaratabilir. Hastalar zamanla hareket etmekte zorlanabilir, kas kuvveti ve koordinasyon kaybı yaşanabilir. Fiziksel hareketsizlik, kas erimesine, eklem sertliğine, denge kaybına ve genel yorgunluğa yol açabilir.

Ancak, düzenli fiziksel hareketlilik Alzheimer hastaları için çok büyük faydalar sağlar. Özellikle:

  • Basit yürüyüşler,
  • Kol ve bacak egzersizleri,
  • Hafif germe hareketleri,
  • Evde yapılan fiziksel aktiviteler (örneğin, ev işleri veya bahçede vakit geçirmek)
    gibi aktiviteler hastanın:
  • Kaslarını ve eklemlerini güçlendirir,
  • Dengeyi artırır,
  • Enerji seviyesini yükseltir,
  • Kaygı ve depresyon gibi psikolojik belirtileri azaltır.

Ayrıca, fiziksel egzersiz bilişsel fonksiyonların da desteklenmesine yardımcı olabilir. Düzenli hareket, beyin fonksiyonlarını uyarır ve hastanın genel yaşam kalitesini artırır.

Fiziksel aktivitenin süresi, hastanın yeteneklerine göre özelleştirilebilir. Başlangıçta kısa yürüyüşler veya basit germe egzersizleri ile başlanıp zamanla artırılabilir. Fiziksel aktiviteler sırasında hastanın rahatlamasına ve eğlenmesine de odaklanılmalıdır.

Bakım Verenlerin Eğitim Almaması

Alzheimer bakımı eğitimi almayan bireyler istemeden de olsa hastaya zarar verebilir. Bilinçli bakım için temel eğitimler alınmalıdır.

Alzheimer hastalarına bakım veren kişiler, hastanın ihtiyaçlarına duyarlı ve bilinçli bir şekilde yaklaşmalıdır. Ancak, eğitim almamış bir bakım veren , farkında olmadan yanlış yöntemler kullanabilir ve bu da hastanın fiziksel veya psikolojik sağlığını olumsuz etkileyebilir.

Eğitimsiz bakım verenlerin yaptığı yaygın hatalar şunlar olabilir:

  • Yanlış iletişim yöntemleri, örneğin sabırsızlık, yüksek sesle konuşma veya emir verici dil kullanma.
  • Fiziksel güvenlik önlemlerinin ihmal edilmesi, evdeki tehlikelerin fark edilmemesi.
  • Yetersiz beslenme düzeni veya hastanın yiyecek ihtiyaçlarının göz ardı edilmesi.
  • Uygunsuz ilaç kullanımı veya ilaç saatlerinin unutulması, tedavi sürecinin aksaması.
  • Hastanın sosyal ve duygusal ihtiyaçlarının ihmal edilmesi ve yalnızlık, izolasyon gibi durumların göz ardı edilmesi.

Eğitim almış bir bakım veren ise, hastanın ihtiyaçlarına daha uygun şekilde yaklaşabilir. Alzheimer hastalığının her aşamasına uygun bakım tekniklerini öğrenmek, şunları sağlar:

  • Doğru iletişim yöntemleri kullanarak hastanın sakinleşmesine yardımcı olmak.
  • Fiziksel güvenlik önlemlerini alarak kazaların önüne geçmek.
  • Hastanın beslenmesini düzenlemek ve gerekli takviyeleri sağlamak.
  • Yatılı bakım gereksinimlerini anlayarak uygun ortam yaratmak.
  • Hastanın psikolojik ihtiyaçlarını karşılamak ve ona duygusal destek vermek.

Alzheimer bakımı eğitimi, hastaların daha iyi bir yaşam kalitesine sahip olmalarını sağlamak için hayati önem taşır. Aile bireyleri ve bakıcılar için temel bakım eğitimi alacakları kurslar ve seminerler, bu sürecin her aşamasında büyük fayda sağlar.

Duygusal Temas ve Sosyal İletişimi Azaltmak

Sürekli yalnız bırakılan hasta duygusal olarak yıpranır. Göz teması, sohbet, sarılma gibi basit temaslar önemlidir.

Alzheimer hastaları, bilişsel işlevlerdeki kayıpların yanı sıra duygusal ve sosyal bağlarını da giderek kaybetmeye başlar. Bu durum, yalnızlık, depresyon ve kaygı gibi psikolojik sorunları beraberinde getirebilir. Sürekli yalnız bırakılan bir hasta, duygusal olarak yıpranabilir ve sosyal bağlarını zayıflatarak kendini yalnız ve değersiz hissedebilir.

Duygusal temas Alzheimer hastaları için son derece önemlidir. Bu hastalar, çevrelerinden gelen sevgi ve ilgiye büyük ihtiyaç duyarlar. İşte bu konuda dikkat edilmesi gereken bazı noktalar:

  • Göz teması kurmak,
  • Nazik ve rahatlatıcı bir şekilde sohbet etmek,
  • Sarılmak veya el tutmak gibi basit temaslar
    hastanın kendini güvende ve değerli hissetmesini sağlar.

Bunun yanı sıra:

  • Hastaya anlamlı sosyal etkileşimler sunmak (örneğin, aile üyeleriyle düzenli görüşmeler veya evdeki diğer bireylerle sohbetler),
  • Sosyal izolasyonu engellemek için düzenli olarak dışarı çıkmak ya da sosyal aktivitelere katılmak,
  • Birlikte vakit geçirecek aktiviteler (oyunlar, müzik dinlemek, basit ev işleri yapmak) organize etmek,
    hastanın ruh halini olumlu yönde etkileyebilir.

Unutulmamalıdır ki, Alzheimer hastaları çevrelerinden gelen ilgi ve temasla güven duygusu geliştirir . Yalnızlık duygusu onların agresifleşmesine veya depresyona girmelerine neden olabilir. Bu nedenle, sürekli sosyal etkileşimde bulunmak ve duygusal destek sağlamak kritik öneme sahiptir.

Profesyonel Destek Almaktan Çekinmek

Bakım süreci aile bireyleri için çok yorucu olabilir. Zamanında alınan profesyonel destek, hem bakım kalitesini hem de hasta yakınının yaşamını olumlu etkiler.

Alzheimer hastalarına bakmak, hem fiziksel hem de duygusal açıdan son derece zorlayıcı olabilir. Aile bireyleri, hastanın bakımına yönelik tüm sorumluluğu üstlendiklerinde hem psikolojik hem de fiziksel olarak tükenmişlik yaşayabilirler. Bu durum, hem hastanın bakımını hem de aile bireylerinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.

Profesyonel destek almak, bakım sürecini daha sürdürülebilir kılar ve birçok fayda sağlar:

  • Bakım kalitesinin artması: Profesyonel bakıcılar, Alzheimer hastalarına özgü bakım teknikleri konusunda eğitim almış uzmanlardır. Bu uzman kişiler, doğru iletişim tekniklerinden güvenlik önlemlerine kadar her alanda yardımcı olabilir.
  • Bakım yükünün hafifletilmesi: Aile bireyleri, profesyonel destek sayesinde hem dinlenebilir hem de kendi hayatlarına daha fazla vakit ayırabilir. Bu, tükenmişlik hissinin önlenmesine yardımcı olur.
  • Daha iyi psikolojik destek: Profesyonel destek, sadece hasta için değil, aynı zamanda bakım veren kişi için de psikolojik bir rahatlama sağlar. Profesyonel bakıcılar, hastaya kaliteli bir bakım sunarken, aile bireylerinin duygusal ve psikolojik ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurur.
  • Özel ihtiyaçların karşılanması: Alzheimer hastalarının gelişen ihtiyaçları, profesyonel bakıcılar tarafından daha doğru bir şekilde değerlendirilip karşılanabilir.

Çoğu zaman aile üyeleri, profesyonel yardım almakta çekinebilir veya buna gerek olmadığını düşünebilir. Ancak bu yaklaşım, uzun vadede daha büyük sorunlara yol açabilir. Zamanında alınacak profesyonel destek, hem hastanın hem de bakım verenin yaşam kalitesini büyük ölçüde artırır.

Bu Hatalar Nasıl Önlenebilir?

Alzheimer hastalarına yönelik bakım sürecinde yapılan hataları önlemek ve daha sağlıklı bir bakım süreci sağlamak için aşağıdaki stratejiler uygulanabilir:

Aile bireyleri arasında görev dağılımı yapılmalı;

Alzheimer hastasına bakım veren bir kişinin yükü çok ağır olabilir, bu nedenle aile içi görev paylaşımı büyük önem taşır. Bakım sürecinde herkesin sorumlulukları net bir şekilde belirlenmeli ve görevler eşit şekilde dağıtılmalıdır. Bu sayede bir kişi üzerindeki baskı azalır ve bakım süreci daha düzenli hale gelir. Örneğin, bir aile üyesi hastanın ilaçlarını takip edebilirken, bir diğeri günlük aktiviteleri ve güvenliği denetleyebilir.

Günlük bakım günlüğü tutulmalı;

  1. Bir bakım günlüğü, hastanın günlük durumunu izlemek ve önemli bilgileri kaydetmek için çok faydalıdır. Bu günlükte şunlar yer alabilir:
  • Yemek saatleri ve beslenme durumu,
  • İlaç alma düzeni ve hatırlatıcılar,
  • Uyku düzeni,
  • Davranışsal değişiklikler veya belirtiler.
    Bu günlüğü tutmak, hastanın ilerlemesi hakkında hem aile üyelerine hem de profesyonel bakım sağlayıcılara değerli bilgiler sunar.

Profesyonel bakıcılardan destek alınmalı;

Alzheimer hastalarının bakımı, zaman içinde zorlaşabilir ve profesyonel desteğe ihtiyaç duyulabilir. Eğitimli profesyonel bakıcılar hastanın bakımını sağlamak için gerekli bilgi ve deneyime sahiptir. Aile üyeleri, gerektiğinde bu profesyonellerden destek alarak, hem hastanın bakımını hem de kendi fiziksel ve psikolojik sağlıklarını koruyabilirler. 
Bakım veren kişilerin tükenmişlik yaşamaması için profesyonel destek almak, sürecin daha sağlıklı geçmesini sağlar.

Hasta yakınları destek gruplarına katılmalı;

Alzheimer hastası bakımının getirdiği zorluklarla başa çıkabilmek için destek grupları oldukça faydalıdır. Aile üyeleri, diğer Alzheimer hasta yakınlarıyla deneyimlerini paylaşabilir, duygusal destek alabilir ve yeni bakım yöntemleri hakkında bilgi edinebilirler. Bu tür gruplar, yalnızlık hissini azaltır ve bakım verenin duygusal iyileşmesine yardımcı olur.

Bu stratejilerle Alzheimer hasta bakımındaki hatalar önlenebilir, bakım süreci daha verimli ve insancıl bir şekilde yönetilebilir.

Alzheimer Hasta Bakımı İçin Kaynaklar ve Destekler

Alzheimer hastası olan bireylerin yakınları için bakım süreci oldukça zorlu olabilir. Bu süreci daha sağlıklı ve bilinçli şekilde sürdürebilmek için çeşitli kaynaklardan ve destek mekanizmalarından faydalanmak büyük önem taşır. Türkiye'de ve dünyada Alzheimer hastalığına özel olarak sunulan bilgi, eğitim, danışmanlık ve psikososyal destek hizmetleri , hasta ve yakınlarının yaşam kalitesini artırmayı hedefler.

Türkiye'de Sunulan Evde Bakım Hizmetleri

Alzheimer hastalarının uzun süreli ve özel bakım gereksinimi, aile bireyleri için önemli bir yük oluşturabilir. Türkiye'de, hem devlet tarafından hem de özel kuruluşlar aracılığıyla sunulan çeşitli evde bakım hizmetleri , bu süreci kolaylaştırmak ve hasta ile bakım verenin yaşam kalitesini artırmak amacıyla sunulmaktadır.

1. Sağlık Bakanlığı Evde Sağlık Hizmetleri

Evde Sağlık Hizmetleri, yatağa bağımlı veya kronik hastalığı olan bireyler için evde muayene, tedavi, tetkik, tıbbi bakım ve rehabilitasyon hizmetlerini içerir.

  • Kimler Yararlanabilir?
    Alzheimer hastalığı gibi hareket kabiliyeti kısıtlı, düzenli takip gerektiren hastalıklarda hizmet verilir.
  • Nasıl Başvurulur?
    • ALO 182 numaralı Evde Sağlık Hizmetleri Hattı aranarak kayıt oluşturulabilir.
    • Ayrıca aile hekimleri veya hastaneler aracılığıyla yönlendirme yapılabilir.
    • e-Devlet üzerinden başvuru takibi yapılabilir.
  • Sunulan Hizmetler:
    • Hekim muayenesi
    • Hemşirelik hizmetleri (serum takma, yara bakımı, enjeksiyon vb.)
    • Rapor ve reçete düzenlenmesi
    • Psikososyal destek yönlendirmeleri

2. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın Bakım Desteği

Evde bakım maaşı ve sosyal hizmet danışmanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından sunulan önemli desteklerden biridir.

  • Evde Bakım Yardımı (Maaşı):
    Ağır engelli bireye bakan kişilere, gelir kriterlerine uygun olmaları durumunda, aylık maaş bağlanır.
    • Başvuru, Sosyal Hizmet Merkezleri veya e-Devlet üzerinden yapılabilir.
  • Gündüzlü bakım merkezlerine yönlendirme ve aile danışmanlığı hizmetleri de sağlanmaktadır.

3. Belediye Hizmetleri

Büyükşehir belediyeleri, yaşlı ve Alzheimer hastalarına yönelik evde temizlik, bakım, kişisel hijyen ve sosyal destek hizmetleri sunabilmektedir.

  • İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerde:
    • İBB Evde Sağlık ve Sosyal Destek Hizmeti,
    • ASKİ Yaşlı Hizmet Birimi,
    • İzmir Eşrefpaşa Hastanesi Evde Sağlık Birimi birimler aktif rol alır.
  • Bu hizmetler için belediyelerin sosyal destek hatları aranarak ya da web sitelerinden başvuru yapılabilir.

4. Özel Kuruluşlar ve Bakım Firmaları

Özel sağlık hizmeti sağlayan kuruluşlar, ücretli evde bakım ve hemşirelik hizmetleri sunar. Bu hizmetler şunları içerebilir:

  • Alzheimer’a özel birebir bakım
  • Gündelik veya haftalık bakım planları
  • Fizik tedavi, psikolojik danışmanlık ve doktor ziyaretleri
  • 24 saatlik özel hemşirelik

Not: Özel hizmet almadan önce yetki belgelerinin olup olmadığına dikkat edilmelidir.

Kalite İnsan Kaynakları olarak uzun yıllardır bu sektörde memnuniyetle hizmet vermeye devam ederken hastalarınız için en doğru kişileri yönlendirmek için tüm Profesyonel ekibimiz çalışmaktadır.

Sıkça Sorulan Sorular

Alzheimer hastasına evde nasıl davranılmalı?

Alzheimer hastalarına karşı sabırlı, anlayışlı ve yargılamayan bir tutum benimsemek esastır. Basit ve net cümlelerle konuşulmalı, geçmişi hatırlamakta zorlanan hastalara baskı yapılmamalıdır. Onların kendilerini güvende ve değerli hissetmeleri sağlanmalıdır. Rutinlerin korunması, stresin azaltılmasına yardımcı olur. Hastayla iletişimde göz teması, yavaş konuşma ve sevgi dolu yaklaşım etkili olur.

Alzheimer hastaları için ev güvenliği nasıl sağlanır?

Evde Alzheimer hastaları için güvenlik önlemleri almak hayati öneme sahiptir.

  • Kaygan zeminler kaldırılmalı, halılar sabitlenmeli.
  • Prizler kapatılmalı, elektrikli aletler erişilmez yerlerde olmalı.
  • Bıçak, ilaç, temizlik maddeleri kilitli dolaplarda saklanmalı.
  • Banyo ve tuvalete destek barları yerleştirilmeli.
  • Kapılara alarm sistemi veya yön bulma bileklikleri eklenerek kaybolma riski azaltılmalı.

Alzheimer hastalarında en sık görülen beslenme sorunları nelerdir?

Alzheimer hastaları sıklıkla şu beslenme sorunlarıyla karşılaşır:

  • Yemek yemeyi unutma veya reddetme
  • Çiğneme ve yutma güçlüğü
  • Tat alma duyusunda değişiklik
  • Tek tip yiyeceğe yönelme (örneğin sadece tatlılar)
    Bu sorunlar, öğün saatlerinin düzenli olması, yiyeceklerin küçük parçalara bölünmesi ve sevilen tatlarla sunulması yoluyla azaltılabilir. Gerekirse bir diyetisyen desteği alınmalıdır

Alzheimer hasta bakımında devlet desteği var mı?

Evet, Türkiye'de Alzheimer hastası yakınları için çeşitli devlet destekleri mevcuttur:

  • Evde bakım maaşı: Ağır engelli raporu olan hastalar için aile bireylerine ödenir.
  • Evde sağlık hizmetleri: Sağlık Bakanlığı tarafından sağlanır.
  • Belediyelerin sosyal hizmetleri: Ev temizliği, kişisel bakım, sıcak yemek gibi destekler sunulabilir.
    Bu hizmetlere başvuru e-Devlet, ALO 183 ve yerel Sosyal Hizmet Merkezleri aracılığıyla yapılabilir.

Evde Alzheimer hasta bakımı için profesyonel yardım ne zaman alınmalı?

Profesyonel yardım almak gereken durumlar şunlardır:

  • Hastanın kişisel bakımı aile için çok zorlayıcı hale geldiğinde
  • Davranışsal problemler (agresyon, gece huzursuzluğu) baş gösterdiğinde
  • Bakım veren kişi fiziksel ve psikolojik olarak tükenmişlik yaşadığında
  • Evde güvenli bir bakım ortamı sağlanamıyorsa
    Bu noktada hemşire, bakıcı, psikolog ya da kısa süreli konaklama hizmeti sunan kurumlarla iletişime geçilmelidir.

Benzer İçerikler

Eleman Arıyorum İş Arıyorum