PARKİNSON HASTALIĞI

Parkinson, Son Değil

– DİKKAT! PARKİNSON YALNIZCA YAŞLILIK HASTALIĞI DEĞİL –

Halk arasında titreme hastalığı olarak da bilinen Parkinson, aslında beynimizde dopamin üretimi yapan hücrelerin yavaş yavaş kaybolması ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Ellerde, kollarda, bacaklarda, çenede ve yüzde titremelere sebep olan bu hastalık git gide kötüleşen bir tablo seyreder. Yapılan araştırmalar neticesinde Parkinson hastalığının herhangi bir tedavisi olmadığı ancak uygulanacak ilaç tedavileri ya da cerrahi müdahaleler ile birlikte hastalığın sebep olduğu semptomların hafifletilebileceği belirtilmiştir.

Peki, hastalığın belirtileri nelerdir?

Öncelikli olarak hastalığın belirtileri kişiden kişiye farklılık göstermektedir.
Belirtilerin şiddeti başlangıç aşamasında fark edilmeyecek kadar az olabilir. Bu sebeple kişinin kendini takip ve gözlem altında tutması çok önemlidir.
Titreme ilk ve önemli belirtilerden biridir. El, çene, yüz, bacak, kol gibi çeşitli bölgelerdeki titremeler takip edilmeli ve dikkatli olunmalıdır.
Kişinin hareketlerinde giderek yavaşlamalar meydana gelir. Bu yavaşlamanın sebebi ise kasların sertleşerek daha ağır hale gelmesi ve hareketleri yavaşlatmasıdır. Örneğin, kişiler belirli bir süre sonra ayaklarını sürüyerek yürümeye başlar.
Hastanın konuşma şeklinde değişiklikler meydana gelir. Konuşurken mimiklerin azalması, ses tonunun kısılması, daha yavaş bir hızda konuşmak gibi konuşma şeklindeki değişimler de Parkinson hastalığının belirtileri arasındadır.
El yazısında değişimler gözlenir. Örneğin, kişinin yazısı eskisine göre daha küçük olur ve kelimeler daha iç içe hatta kimi zaman bir biriyle karışmış şekilde yazılmaya başlanır.
Bağırsak hareketlerinde yavaşlama meydana gelir. Ve bu duruma bağlı olarak hazımsızlık ve bağırsak sorunları yaşarlar.
Duruş bozuklukları gözlemlenebilir. Örneğin, kamburluk gibi.
Hasta derin uykusunda iken yataktan düşebilir, uykusunda tekme atabilir. Bu gibi uyku süresinde yaşanan anormallikler de Parkinson belirtileri arasındadır.
Koku duyusunda azalma yaşarlar.
Ve hastalığın en belirgin belirtilerinden biri de hastanın hastalığına bağlı olarak duygusal akışında dalgalanmalar yaşanabilir ve bu da depresyona sebep verir.

Tüm bu belirtiler göz önünde bulundurulduğunda belirtilerin ortaya çıkış şekilleri, zamanları bireysel olarak kişiden kişiye farklılık gözlenebilir. Bu noktada kişinin kendi öz bakımını takip etmesi, belirtileri izlemesi önemlidir. Toplumumuzda Parkinson hastalığının yalnızca yaşlılarda oluştuğuna dair yanlış bir kanı vardır. Oysa Parkinson hastalığı sadece yaşlılarda var olan bir rahatsızlık değildir. Genellikle 55-60 yaşından sonra yaşlılığa bağlı olarak gelişse de hastalığın bir de genetik yatkınlık yanı var. Eğer bireyin bu rahatsızlığa genetik anlamda bir yatkınlığı varsa, hastalığın görülme yaşı 35-40 yaşlara kadar düşebiliyor.